Salı, Ağustos 31, 2010

Soğukçeşme Sokağı

Ah Çelik Gülersoy Usta! Erken bırakıp gittin bizi... Daha ne güzellikler vardı kimbilir hayatımıza katacağın? Ama ben ille de Soğukçeşme diyorum...
Çok eski zamanlarında gezer gibi Şehr-i İstanbul'un. Sanki birazdan kafesli cumbaların ardından uzanan narin bir el, mis kokulu bir mendil bırakıverecek, burma bıyık bir zabite...

Ve zaman makinesi çalışır: Yıl 2010...


babam diyor ki ; bana bakarak pek çok şey görebilirmişsiniz, ama babamın gördüklerini göremezmişsiniz .!.!.! ( babam öle diyo.!.! babam niye böle konuşuyo ya ? )



babam gene diyor ki ; " baba olmak kolay, babalık yapmak zordur... " ( üffff, seni de anlamak çok zor ama babacım )




babam gene bişi diyor ; çocuğunuzu gitmesi gereken yolda yetiştirin, büyüdüğünde o yolu bırakmayacaktır :)) ( ben gene anlamadım, ama sanırım babam iyi bişi dedi... )






hadi eşek efendi, zabıta gelmeden iki çalkalayalım da masrafın çıksın ...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder