Çarşamba, Mayıs 26, 2010

Yine Yeşilköy


Yeni bir Yeşilköy günü...
Elimde Tenis Kulübü'ndeki abilerin verdiği top, diğer elimde de eprizim... (Sürpriz demek istiyor kendisi. Bir gün yolda bir kozalak bulduk. Onu Saadet'in kedisi Tırtıl'a götürdük oynasın diye. yani ona epriz yaptık. Artık tüm kozalakların adı 'eprizim'!)
Yaşasın özgürlük!!!!


Ohhhh mis gibi deniz havası!






Şu ata binip sahilde biraz koştursam mı acaba?
(Anne yanlarında olmadığı için görüntüleyemedi ama, baba-kız deniz kenarına gittiklerinde, bizim concon ayağımı suya sokacağım diye tutturmuş. Babası da fora etmiş ayakkabıları çorapları. Bizimki bir geldi babasının kucağında ayaklar ıslak ve buz gibi ama yüzünde güller açıyor! Karnı ağrıyacak diye korktum ama bir şey olmadı, maşallah dayanıklı kızıma...)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder