Ah Çelik Gülersoy Usta! Erken bırakıp gittin bizi... Daha ne güzellikler vardı kimbilir hayatımıza katacağın? Ama ben ille de Soğukçeşme diyorum...
Çok eski zamanlarında gezer gibi Şehr-i İstanbul'un. Sanki birazdan kafesli cumbaların ardından uzanan narin bir el, mis kokulu bir mendil bırakıverecek, burma bıyık bir zabite...
Ve zaman makinesi çalışır: Yıl 2010...
babam diyor ki ; bana bakarak pek çok şey görebilirmişsiniz, ama babamın gördüklerini göremezmişsiniz .!.!.! ( babam öle diyo.!.! babam niye böle konuşuyo ya ? )
babam gene diyor ki ; " baba olmak kolay, babalık yapmak zordur... " ( üffff, seni de anlamak çok zor ama babacım )
babam gene bişi diyor ; çocuğunuzu gitmesi gereken yolda yetiştirin, büyüdüğünde o yolu bırakmayacaktır :)) ( ben gene anlamadım, ama sanırım babam iyi bişi dedi... )
hadi eşek efendi, zabıta gelmeden iki çalkalayalım da masrafın çıksın ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder